Atama bekleyen öğretmenler, birçok platformda seslerini duyurmaya çalışmaktadır. Atama bekleyen öğretmenler forumlar, internet siteleri, MEB’den alınan randevular, sosyal medyada oluşturulan gruplar ve yapılan gösteriler gibi yöntemlerle kendi dertlerini anlatmaya çalışmakta ve haklarını aramaktadırlar.
Ülkemizdeki öğretmen ihtiyaç fazlalıkları, genelde mezun olunan öğretmenlik programı ve o bölüme duyulan öğretmen ihtiyaçlarının devlet kadrosunda az olması sonucunda ortaya çıkıyor. Sistemin sık değişmesi, bazı bölümlerin kapatılması veya yeni açılması, diğer bölümlerin aynı öğretmenlik programı dahilinde tercih yapabilmesi gibi etkenler bu dengesizliği ortaya çıkarmaktadır.
Üniversiteye ilk girdiği anda bunun farkında olmayan öğrencilerin beklentisi, doğal olarak mezun olduktan sonra öğretmenlik mesleğine hemen başlamaktır. Fakat karşılarına KPSS sınavı çıkmaktadır. Öğrenciler doğal olarak şu soruyu düşünmektedir;
4 Yıllık Öğretmenlik bölümünü bitirmeme ve eğitim bilimleri derslerini görmeme rağmen neden KPSS?
Aslında yukarıda belirttiğimiz noktalar bunun cevabı. İhtiyaç fazlası öğretmenler… Bir alanda yığılan mezun öğretmen adaylarını ihtiyaç sayısına göre alabilmek için karşımıza KPSS çıkmaktadır. Böylece o alana dair sınavdan en yüksek puan alan öğretmen adayları atanmaktadır.
Atama bekleyen öğretmenler ile mezun olup işsiz kalan gençlerin bu derdi aslında aynı sorunsala dayanmaktadır. Eğer ki her bölümden ihtiyaç olsaydı ülkenin işsizlik oranı da yüksek oranda düşmüş olacaktı. Bu yüzden mezun olduktan sonra bile, öğrenciler değişik sınavlarla yüzleşiyor. Bu sınavları da atlattıktan sonra ya iş başvurularının kabul edilmesini bekliyor ya da öğretmen veya memur adayları gibi atama bekliyorlar.
Atama Bekleyen Öğretmenler ve Sorunları
Atama bekleyen öğretmenler, her iş bekleyen gibi birçok planı da ertelemek zorunda kalıyor. Evlenme, kariyerini yükseltme, diğer branşlarda kendini deneme veya istediği başka bir mesleğe geçme gibi planlarını erteliyor veya hiç yapamıyorlar. Genelde bir sonraki KPSS sınavına hazırlanmanın yanı sıra sözleşmeli öğretmenlik seçeneklerini değerlendirerek cüzi bir miktar karşılığında çalışmakta, hakkı olan öğretmenliği kadrolu olarak yapamadığı için kendini bir anlamda ezik hissetmekte, henüz kadrolu olarak atanamadığı için aile veya akrabalarından ya da yakın çevresinin baskısıyla mücadele etmekte, diğer kadrolu öğretmenlerin kendini üstün görmelerine tanık olma gibi dezavantajlar eşliğinde çalışmaktadırlar.
Umarız KpssKonu.Com olarak bu platformdan da atanamayan öğretmenlerin, memurların ve iş bekleyenlerin sesi olabilir ve az da olsa katkı sağlayabiliriz. Yorumlarınızla da bu yazıyı okuyanlara isteklerinizi ve taleplerinizi iletebilirsiniz. Atanamayan hiçbir öğretmen kalmaması dileğiyle.
Henüz Yorum Yazılmamış ilk yorumu sen yap