Önemli düzenlemeleri içinde barındıran torba yasa ve iç güvenlik paketinin geri çekilen 63 maddesi ve memurları ilgilendiren birçok konunun ele alınması planlanıyor.

Görüşülecek olan konular için yoğun bir mesai harcanması beklenen yeni haftada memurların, öğretmen atamalarının ve diğer önemli konuların karara bağlanması düşünülüyor. Muhalefet partilerinin itirazları sebebiyle oldukça yavaş ilerleyen tasarı görüşmelerinin hızlandırılması amaçlanıyor.

Bu hafta görüşülecek olan genel kurulda internet ve sağlık alanındaki tüm değişiklikleri içeren torba kanun teklifi hakkında yapılan düzenlemelerin görüşüleceği düşünülüyor.

Teklifte, lisan mezunu ebelerin lisansüstü eğitimi alarak uzmanlaşmalarından sonra diplomalarının Sağlık Bakanlığı tarafından tescil edilerek kariyerlerine uzman ebe olarak devam etmesi konuları da yer alıyor. Bu sebepten ötürü İstanbul’ da Sağlık Bilimleri Üniversitesi adında bir üniversite kurulması düşünülüyor.

Bu konularla birlikte, Milli Eğitim, kültür, spor komisyonları, yeni üniversite kurulması gibi konuların 18 Mart tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclis’i Genel Kurulunda görüşmeye açılması bekleniyor.

Bu yazı Meclis’te Yeni Hafta Hazırlıkları ilk olarak şurada görüldü: .

Öğretmen açığı son yapılan 15 bin atama ile de kapanmadı. Bir yanda atama bekleyen binlerce öğretmen, diğer yanda okullarda büyük öğretmen açığı var. Öğretmenler Nisan ayında 40 bin atama daha yapılmasını istiyor.

Ocak ayında yapılan 15 bin atamanın açığı kapatmakta etkili olmadığını savunan öğretmen adayları Nisan’da yapılacak atamaların binlerce öğretmen adayını ve ailelerini sevindireceğini, aynı zamanda eğitim kalitesini arttıracağını söylüyorlar. Öğretmen adayları ücretli öğretmenlik sisteminin sona erdirilmesini ve tüm öğretmenlerin kadrolu olmasını istiyor. Milli Eğitim Bakanlığı kaynakları ise Nisan’da atama yapılabilmesi için kanunla kadro ihdası gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Kadro ihdası için girişimler var ancak durum henüz tam netleşmedi.

Milli Eğitim Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı arasında yapılacak görüşmelere göre kadro ihdasının torba yasaya eklenmesi gündemde.

Herkes Nisan’a odaklandı

Diğer memur adayları için de süreç işlemeye devam etmekte. Kamu kurumları ihtiyaç duydukları kadroları 20 Mart’a kadar Devlet Personel Başkanlığı’na iletecek, bu taleplere göre 16 – 24 Nisan tarihleri arasında memur alımları yapılacak. Özetle, öğretmen ya da değil, ön lisans, lise ya da lisans mezunu, tüm memur adaylarının gözü Nisan ayında.

Bu yazı Öğretmenlerin Gözü Nisan Ayında ilk olarak şurada görüldü: .

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı “Yeni anayasada memur – işçi ayrımı kaldırılmalı” açıklaması tepki çekiyor. Proje hayata geçirilirse, artık memurlar da özel sektörde olduğu gibi amirleri tarafından yeterli görülmedikleri takdirde işlerini kaybedebilecek.

Açıklamasında Türkiye’nin yeni bir anayasa yapması gerektiğini belirten Erdoğan, Başkanlık sisteminin hızlı hareket etmek için gerekli olduğunu söylemiş, hükümetin çalışmak istemediği bir memuru görevden almasından sonra bu kişilerin mahkeme kararıyla göreve döndüğünü belirterek bu konuya da değinmişti.

Erdoğan, “Siz bir taraftan görevden alıyorsunuz yargı diğer taraftan işe geri iade ediyor. Böyle devlet idare edilir mi?” demişti. Patronlara seslenen Erdoğan ” İhbar tazminatını ödersiniz ya da kıdem tazminatını ödersiniz. Performanstan memnun değilseniz kapıya koyarsınız. Öyle değil mi? Çalıştırmaya mecbur musunuz? Bu yeni anayasa ile birlikte memur işçi ayrımını da ortadan kaldıracağız. Aynen gelişmiş ülkelerdeki gibi çalışanlar sistemini getirerek bu işi ilerletmek gerek.” diye konuşmuştu.

“Hayata geçerse memurun işi zor”

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bahsettiği düzenlemeyi Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel yorumlayarak “Hayata geçerse memurun işi zor” dedi. Tezel “SGK kayıtlarına göre 2 milyon 908 bin memur bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözünü ettiği düzenleme hayata geçerse milyonlarca memurun iş güvencesi ortadan kalkacak. Artık memurlar da özel sektörde olduğu gibi amirlerince performansları yeterli görülmediğinde işlerini kaybedebilecekler.” diye konuştu.

“Zaten Ak Parti hükümetleri döneminde çok sayıda memur emeklilik veya istifa ile ayrıldığı halde yerine memur alınmadı.” diyen Tezel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tersine bu işler taşeron işçiler veya sözleşmeli, iş güvencesiz memurlara yaptırılmaya başlandı. Erdoğan Başbakanlığı döneminde de bu yönde bir adım atmış ancak Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’den veto yemişti. O tasarıya göre; memurlar sözleşmeli oluyor ve 2 yıllık sözleşme sonunda amirleri tarafından yeterli görülmeyen veya disiplin suçu işleyen memurların işlerine son verilmesi uygulaması getiriliyordu.”

Mevcut yasaya göre durum ne?

Şu anki yasaya göre bir memur işten çıkartıldığında, sürgün edildiğinde idare mahkemesine başvurup bu işlemi iptal ettirebilme şansına sahip. Hükümet bu durumun önüne geçmek için son Torba Yasa’ya iptal kararlarını 2 yıl uygulamama hükmü koydu fakat bu hüküm de Anayasa Mahkemesi’nden geri döndü. Şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı yasa tasarısı TBMM’den geçerse 3 milyon memur performans bahane edilerek amirlerince sorgusuz sualsiz dilediği an kapı önüne koyulabilecek. Bu olanak suiistimale de açık.

Bu yazı Memur – İşçi Ayrımı Kalkacak Açıklaması Tepki Çekti ilk olarak şurada görüldü: .